RESVERATROL

Antienflamatuar ve Antitümör Etkiler: Resveratrol, antienflamatuar ve antitümör özelliklere sahiptir. Hücre döngüsünü durdurma ve apoptoz aracılı hücre ölümünü indükleyerek kanserin başlangıç, çoğalma ve metastaz aşamalarında hücresel olayları inhibe eder. Kolon, prostat, meme, lenfoma ve lösemi kanser hücrelerinde in vitro ortamda büyümeyi inhibe edici etkisi gösterilmiştir.
Kardiyovasküler Koruma: Resveratrol, serum trigliserit, çok düşük dansiteli lipoprotein (VLDL), düşük dansiteli lipoprotein (LDL) ve kolesterol seviyelerini doza bağımlı olarak baskılayabilir. Bu etkisi sayesinde kardiyovasküler sağlık üzerinde koruyucu rol oynar.
Göz Sağlığı: Vasküler güçlendirici etkileri ile gözün mikrosirkülasyonunda etkili olabilir. Yaşa bağlı makula dejenerasyonu, diyabetik retinopati ve glokom gibi görme kaybına yol açan hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilir.
Yara İyileşmesi: Çeşitli çalışmalar, resveratrolün anjiyogenez yoluyla diyabetik yaralarda iyileşmeyi destekleyebildiğini, iyi organize kolajen birikimi sergilediğini ve enflamasyonu baskılayarak skar oluşumunu engellediğini göstermiştir.

Genel Tolerans: Resveratrol genellikle iyi tolere edilir ve belirgin bir toksik etkisi olmadığı rapor edilmiştir. Ancak, günde 2.5 g veya daha fazla dozlarda, alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer hastalığı olan hastalarda mide bulantısı, kusma, ishal ve karaciğer fonksiyon bozukluğu gibi yan etkiler ortaya çıkabilir.
Kanama Riski: Uzun süreli klinik çalışmalarda majör yan etki bildirilmemiştir. Ancak, yüksek dozlarda resveratrol alımı, antikoagülan ilaçlar, antiplatelet ilaçlar ve steroidal olmayan anti-enflamatuar ilaçlarla birlikte kullanıldığında morarma ve kanama riskini artırabilir. Ayrıca, resveratrolün in vitro ortamda insan trombosit agregasyonunu engellediği belirtilmiştir.